nasıl gittiğimi bilmediğim halde, oranın orası olduğuna nası karar verdiğimi de bilmediğim halde boğaziçi üniversitesindeydim.
nasıl çıktığını bilmediğim bir yangın çıktı sonra.
dört bir yan yanmaya başladı.
yerlerden lavlar yükseldi.
biz de içerde kalakaldık, çimlerde.
ne yöne gideceğimizi bilemiyorduk.
annemi aradım.
dedim ben boğaziçi üni.deyim; yangın çıktı. bi an ölücem ben galiba der gibi oldum annem panik olmasın diye vazgeçtim sonra, söylemedim.
sonra annem çok kayıtsız davrandı ben de içimden küfrettim telefonu kapattım.
şimdi kim olduğunu hatırlamadığım hatta bilemediğim biri geldi. size - bu arada yanımda ekin vardı, söylemeyi unuttum- yardım edicem dedi.
biz de onunla gittik. birinin ayağı lavlara girdi o sırada. ama canı pek yanmadı galiba.
sonra teras gibi bi yere çıktık ve oradan daha önce çokça girip çıkmış olduğum binaya atladık. dev çam ağaçları yanıyordu; elden bişii gelmeden onların yanışını izledik.
kötü bir olay dedim; bunca yıllık ağaçlar nasıl da yanıyor; yine de ateş güzel.
sonra o binadan çıktık. antik bi yapı gördüm; uzun uzun baktım ona.
Kayıtlar
